#Derviş Dört duvar arasında Gözlerimi açtığımda bu dünyaya Pisliğe bulanmış onlarca insanı gördüm yanımda Kaçtım ve kurtardım kendimi Fazlasıyla ödedim hayatın bedelini Unutmadım geçmiş günleri Görmedim senelerce ailemi ve sırtımda ki bıçak izlerini İplemedim hiç birisini kalktım ayağa Devam ettim yoluma Başladım yaşamaya yeni bir parkta Kimse yoktu arkamda hayat tek tabanca Acıktığım da kimsem yoktu yanımda Hayli zor da oldu para bulmak da Kayboldum kalabalığın arasında ve döndüm evime yani sokaklara Yıllar sonra çalışmaya başladım hem de kiralık bir şekilde Gördüm bütün pislikleri ve bıraktım geride Yine de çabuk alıştım yeni düzene küsene ekmek yok deseler de Paylaştım her zaman ekmeğimi kimsesizlerle Eskiden sıkı iki iyi arkadaştık Şimdilerde ise kendimle barışamadım Aylarca görmeyeceğim anamı umutlu gözlerini babamın Unutmadım Yine de aldım intikamı Gidecek şimdi yıllarım Çektim nice çileler Şimdi ise peşimdeler Çoktan girmiştim gayr-ı meşru işlere Kimlere değer verdim kimlere Neredeler benim gençliğim giderken Silmeyeceğim hiç bir zaman adınızı kara listeden Nispeten de olsa tadacaksın çektiklerimi İntihar sebebiniz olabilir bildiklerim İlgilenmedim hiç bir zaman sizin gibilerle Bile bile düştüm ladese Görmek istedim bunlar nasıl bi kahpe Sahte arkadaşlıklar ve yanaşmalar Çok kaşındılar Ulan ibneler hep kıskandınız benim gibileri İstemediniz başarılı olmamı ve ileri gitmemi Mahzen de eskitilmiş bir dil, Adaletin gerçeğini hangisi bilir?, En dibi gördüğümü herkes bilir. Uçlarda ki beyazda yaşarsın mutluluğu, Hiç beklemezsin ansızın çıkan kuruntuyu, Feryatta göreceksin en güçsüz takıntıyı. Gel de hisset en zor yolu bitirdiğimi, Ayaklarım yere basıyor hala -hisset karamsarı bitirdiğimi Bastıkça Toprağın vicdanı sızlar Sahte kabadayıların hepsi birer birer kıçından çıkar Satranç tasasında düştü şartları hiç bir sigara unutturmaz be kanka yaşadığın anları hiç oynatmazsan vazgeçemezsin bu saralıktan Hatırladığında vazgeçmelisin bu karanlıktan Görsen halimi hissedersin faniliği Sadece gerçeklere sığınır yüreğim İnsanoğlu unutmalı dünyeviliği Hatırlarım dedemden kalan dervişliği Eskiden kalma yenilmezlik hissiyatı gerçek sanar biçimsizlik organı iki katı Üst üste konuşlanmış askerler gibi koşar Zaaf-ı mukayeselinde olur bir gün iki katı kaşar Bağımsızlık rüzgarıyla yalgan düşlerde Asılı kaldın tahta tavan arasında inişlerde Öldürdüğüm serseri yaşamak istiyor şelaleler artık denizler altında akıyor Geçişler hürriyet-i muamma içinde ki sıçışlar Seyyah bunu nasıl haklayabilir ruhum kaçışta Yazarken düşündürüyor yankılarım Beni uyandırıyor organizmada ki ses Bitmiyor adamım ellerimde ki stres